1 – “Ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.” Kitap ehli ile kastedilen, Yahudiler ve Hristiyanlardır. Müşrikler ise, putlara ve ateşlere tapan Araplar ve Arap olmayanlardır. “ayrılacak değillerdi.” Yani hak kendilerine apaçık gösterinceye kadar uzaklaşacak değillerdi.
2/3 – “Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar,” Yani Kur’an gelinceye… Sonra Allah, “apaçık delil”i şu ayetle açıklıyor: “(İşte o apaçık delil), Allah tarafından gönderilen tertemiz sahifeleri okuyan bir elçidir.” Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ve onun okuduğu yüce Kur’an. Kur’an Mele-i A’lâ’da tertemiz sahifelere yazılmıştır. “ve en doğru hükümleri havi(dir).” İbni Cerir şöyle der: “Yani Allah tarafından dosdoğru, âdil, hatasız yazılar bulunan tertemiz sayfalardadır.“
4/5 – “Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.” Bununla bizden önce kendilerine kitap indirilmiş olan milletler kastediliyor. O Milletler, Allah kendilerine apaçık belgeler ve deliller gönderdikten sonra ayrılığa düşmüşler ve Allah’ın kitabında kastettiği konularda ihtilâf etmişlerdir. “Halbuki onlara ancak, dini yalnız O’na Has kılarak,” âyeti, “Senden önce hiçbir Resûl göndermedik ki ona, ‘Benden başka hak ilâh yoktur; şu halde Bana kulluk edin.’ Diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya) (21/25) âyeti gibidir. Bunun için Allah, “Hanifler olarak kulluk etmeleri,” buyurdu. Yani şirkten tevhide dönenler… “namaz kılmaları,” Namaz, bedenî ibadetlerin en değerlisidir. “zekât vermeleri,” Fakirlere ve muhtaçlara ihsanda bulunmaktır. “Sağlam din de budur.” Yani âdil ve doğru din de budur.
6 – “Ehl-i kitap ve müşriklerden olan kafirler,” Yüce Allah, Ehl-i kitap’tan küfre sapanlarla, Allah’ın indirdiği kitaplarına ve gönderilmiş olan peygamberlerine karşı çıkan müşriklerin halini haber veriyor. “İçinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler.” Orada sürekli kalacaklar, geri götürülmeyecekler ve çıkarılmayacaklardır. “İşte halkın en şerlileri onlardır.” Allah’ın yaratıp yeryüzüne saldığı varlıkların en kötüsü işte bunlardır.
7/8 – “İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.” Ardından Yüce Allah, kalpleriyle iman edip bedenleriyle sâlih amel işleyen iyilerin halini haber vererek, bunların yaratılanların en iyisi olduklarını bildirmektedir. Sonra Allah şöyle buyuruyor “Onların Rableri katında ki mükâfatları,” Yani kıyamet günündeki mükafâtları… “zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir.” Aralıksız, bitip tükenmeksizin orada kalacaklardır. “Allah kendilerinden hoşnut olmuş,” Allah’ın onlardan hoşnut olması, onlara verilen sürekli nimetlerin en üstünüdür. “Onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır.” Onlar da Allah’ın kendilerini verdiği geniş lutûftan dolayı O’ndan razıdırlar. “Bu söyleyenler, hep Rabbinden korkan (O’na saygı gösterenler) içindir.” Elde edilen mükâfat Allah’tan korkup O’ndan gerçek anlamda sakınanlara mahsûstur.