14 Şubat'ta Sevgililer
Gününu Kutlamak

SORU (özet olarak) :

14 Şubat’ı sevgililer günü olarak kutlamanın hükmü nedir?

CEVAP :

Kitap ve sünnetten deliller açıkça delalet ediyor ki islam’da bayramlar ikidir, bunlar: Ramazan bayramı ve kurban bayramıdır. Ümmetin Selef’ide (geçmiş alimler) bu konuda icma etmiştir, bunun dışındaki bayramlar ister bir şahısla, bir cemaatle veya bir olayla, bir düşünceyle ilgili olsun, bunların hepsi islam ehli için yapılması, kabul etmesi, sevincini göstermesi, bunlara her hangi bir şekilde yardım etmesi caiz değildir. Çünkü bütün bunlar sonradan çıkan bid’atlerdir ve yüce Allah’ın dininde aşırı gitmektir. Yüce Allah’ın sınırlarını aşan kendisine yazık etmiştir. Eğer bu çıkarılan bayramlar kafirlerin kutlamaları ise o zaman bunu yapan kişiler günahına günah katmıştır, çünkü bunda onlara benzeme vardır, bu bir çeşit dostluk ve yardım göstergesidir. Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de, mü’minleri kafirlere benzemekten, dostluk yapmaktan sakındırmıştır. Peygamber’in ﷺ şöyle dediği sabit olmuştur: « Kim bir kavme benzerse onlardandır ».

Sevgililer günü de bu söylediğimiz kısma giriyor, çünkü bu hristiyan put perestlerin bayramıdır. Allah’a ve ahiret hayatına iman eden müslumanlar için böyle bir şey yapma, kabullenme, onları tebrik etme helal değildir. Allah ve Resül’ünün emrine icabet etmesi ve bunlardan uzaklaşması gerekir. Yüce Allah’ın gazabına ve cezasına sebep olacak böyle şeylerden uzaklaşması gerekir. Müslumanlara bu bayramlarına ve diğer kutlamalarına yardımcı olmak, yemek yeme, içme, satma, alma, bir şeyler yapma, hediye verme, mektup yazma, ilan verme ve diğer şeyleri yapma haramdır. Çünkü bütün bunlar yüce Allah’a ve Resül’üne isyan etmektir, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmadır. Allah Te’âlâ şöyle buyuruyor: { İyilik ve (Allah’ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın }. Maide suresi, 2. ayetin meali.

Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın cezası çetindir. Müsluman’a düşen görev her halinde özellikle fitne ve fesadın çoğaldığı zamanda, yüce Allah’ın kitabına ve Rasül’ünün sünnetine yapışması gerekir. Allah’a saygı göstermeyen ve onunla karşılaşmayı ummayanların, islamı yüceltmeyenlerin, fasıkların, sapmışların ve gazaba uğramışların yoluna düşmemek için müsluman zeki, uyanık ve tedbirli olmalıdır. Müslumana düşen yüce Allah’a sığınması ve ondan hidayet ve bu hidayette sebat istemektir. Çünkü hidayeti ve bu hidayette sabit kalmayı ancak yüce Allah verir.

Başarı Allah’tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed’e, âline ve ashabına salât ve selam etsin.

Abdülaziz b. Abdullah Âl’üş-Şeyh başkanlığı altında.
Bilimsel Araştırma ve Fetva Daimi Komisyon başkanı.
Alifta – Fetva no. 21203

Diğer Yazılar

Adaletli Hükümdar: Nureddin Mahmud Zengi

Nureddin Mahmud Zengi Kimdir ? Nureddin Ebul Kasım Mahmud bin İmaduddin et-Turki es-Selçuki. İslam sancağını ölene kadar yükseklerde tutan adil, dindar ve cesur hükümdar.